28 Aralık 2016 Çarşamba

"Hayat, kalp atışlarımızın izdüşümü gibidir..."

İkbal Gürpınar'ın kitabında okumuştum bu cümleyi... "Hayat, aynen kalp atışlarımızın izdüşümü gibidir; zigzaglarla doludur. Düz bir çizgi ise sadece ölümün ifadesidir..."

Çok doğru. İniş ve çıkışlarla dolu hayat. Sevinç dolu bir çıkış, hüzünlü bir inişin başlangıcı olabilirken, kendimizi dipte hissettiğimiz an, yükselişin rampası olabiliyormuş. Düz bir çizgi de ölümün habercisi. Lakin insanoğlu düzlüğün dinginliğin peşinde değil midir? Ne yaman çelişki.

Hay Allah... Çok mu karışık oldu?

Hayat zaten karışık, devam et dostum.

Kabus gibi geçen günlerin ardından özlemle yazıyorum sana tatlı1hayat...

Geçen 1 buçuk ayda sanki biraz daha büyüdüm. Kaprisli şımarık beklentilerim uçup gidiverdi. Sahip olduklarımın kıymeti ortaya çıkıverdi. Hele canım diyabetim yokmu! Tuttu pamuk elleriyle ellerimden, "hadi gidiyoruz" dedi. "Sen değil misin 30 yıldır gık demeden beni taşıyan, şimdi yarenlik sırası bende. Seni alıp gidiyorum." dedi...

Diyaloğun manası bende saklı kalsın. Belki anlayan anlamıştır o da hoş.

Hayatta küçük şey  yoktur. Olan her şey bir hikmetle yaratılmıştır. Sebebi vardır. Faydası manası da. Zaman ise olayların olanların müfessiridir. Zamanın gözü ile bakmak gerekmiş hayata. Bunun içinse sabır gerekliymiş efem...

Vesselam...




Görsel: inaminuteago.com dan alınmıştır.